Allâme Şeyh Ali el-Hudayr'ın Şeyh Makdisi ve Şeyh Ebu Katade hakkındaki yorumu

Allâme Şeyh Ali el-Hudayr’a bu soru sorulmuştur. Şeyhin müntedâ es-Selefiyyûn ile mülâkâtında kendisine yöneltilen soru ve cevabı şöyle olmuştur;
Soru: “Ebû Basîr lakaplı Şeyh Abdu-l Mun’im Mustafa Halîme, Ebû Muhammed el-Makdîsî lakaplı Şeyh İsam Muhammed el-Bergâvî ve Ebû Katâde el-Filistînî lakaplı Şeyh Ömer İbn-i Mahmûd hakkındaki görüşleriniz nelerdir?”
Cevap: “Onlar Ehl-i Sünnet, tevhid ve akîde âlimlerinden ve cihâd, te’lîf ve ta’lîm ehlindendirler. Onlar hakkında hayr’dan başka birşey bilmiyoruz. Onların birçok kitabını okudum. Tekfir meselelerinde onlar aleyhine uydurulmuş yalanlar katışıksız iftirâdır ve mürcielerin işidir.
Onlar tekfir ve iman babında Ehl-i Sünnettirler. Şeyhimiz Allâme Hamûd İbn-i Uklâ eş-Şuaybî rahimehullâh Onları hayırla senâ eder, medheder ve savunurdu. Şeyhimiz Hamûd’a rahimehullah Mağrip’te telefon aracılığı ile vermiş olduğu bir sempozyumda onlar sorulmuş ve onları övmüş, kitaplarının okunmasına ve kendilerinden ilim öğrenilmesine teşvik etmiştir. Ve bu, rahimehullah’ın vefatından takrîben iki ay önce olmuştur. Ben kendisini defalarca ve farklı meclislerde onları överken, onlar için duâ ederken ve onları savunurken dinledim. Onların bazısı ile telefonda görüşmüş ve kendisine bazı kitap ve risaleleri okunmuştur.
Ve bu şekilde ben yanımızdaki Ehli Sünnet alimlerinden birçoğunu onları övüp hayır ile anarken ve onlar hakkında atılan yalan ve ithamlara karşı onları müdâfâ ederken işittim. Onlar için ismet iddiâ etmiyoruz. Adem oğullarının her biri hata eder. Allah teâlâ buyurmuştur ki: “Adâletli olun, o takvâya daha yakındır.” Onlar hakkında ircâ ehline, sultan ehline (saray alimleri), yenilgiyi kabul etmişlere ve çağdaşlara aldırış edilmez. Bunlar onlar gibileri övmezler ve sevmezler. Allah katında tüm husûmetliler toplanacak ve zulmedenler nasıl bir inkılap ile devrileceklerini bilecekler.”
***
Şimdi bu iki Âlimi, Şeyh Hamûd İbn-i Uklâ eş-Şuaybî rahimehullâh ve Şeyh Ali el-Hudayr (Allah esâretten kurtarsın) tanıyalım;
— Allâme Şeyh Hamûd İbn-i Uklâ eş-Şuaybî rahimehullâh: Hicrî 1346 senesinde doğmuş ve 1422 senesinde vefât etmiştir. Suudî Arabistan’ın Kasîm bölgesinde dünyaya gelmiş ve henüz küçük yaşlardayken isabet eden bir hastalık nedeniyle görme engelli olmuştur. Babası ziraat ile uğraşır ve kendisinin ilim talebesi olması için çaba sarf ederdi. Henüz onüç yaşındayken kur’anı ezberlemiş, ilim tedrisatına başlamış ve yirmi yaşında Riyad’a intikal etmiştir. Burada Şeyh Abdullatif İbn-i İbrahim Âl-iş Şeyh’den, sonra Suud müftüsü Şeyh Muhammed İbn-i İbrahim’den ve Şeyh Muhammed el-Emîn eş-Şenkîtî’den dersler almıştır. İlim talebinde senelerini geçirmiş ve yüksek rütbelere erişmiştir.
Şeyhin Talebeleri:Şeyh hem üniversitede hemde üniversite dışında kırk sene boyunca dersler vermiş ve elinden birçok alimler ve davetçiler yetişmiştir. Bunlardan bazıları; Şeyh Ali İbn-i Hudayr el-Hudayr, Şeyh Abdullah el-Ğuneymân, Şeyh Selmân İbn-i Fehd el-Avde, Şeyh Abdulaziz İbn-i Sâlih el-Cûî, Hey’et-i Kibâr-il Ulemâ’dan (büyük alimler heyeti) Genel Müftü Abdulaziz Âl-iş Şeyh, Şeyh Sâlih el-Fevzân,Allâme Şeyh Muhammed İbn-i Useymîn ve Şeyh el-Lüheydân. Aynı şekilde Suud devletinde bakanlık ve kadılık yapmış birçok ismi de yetiştirmiştir. Bunlardan bazıları; Adalet bakanı Abdullah İbn-i Muhammed İbn-i İbrahim, eş-Şu’ûn-ul islâmiyye bakanı Abdullah İbn-i türkî, Kasîm bölgesi mahkemeleri başkanı Şeyh Abdurrahman İbn-i Abdullah el-Aclên, Temyiz Kadısı Abdurrahman İbn-i Sâlih el-Cibr, Temyiz Kadısı Abdurrahman İbn-i Süleymân el-Câr, Temyiz Kadısı Abdurrahman İbn-i Abdulaziz el-Kiliyye, Temyiz Kadısı Abdurrahman İbn-i Ğayt, Riyad Mahkemeleri Başkanı Süleymân İbn-i Mehnâ, Adalet Bakanlığı yardımcısı Hamd İbn-i Füryân, İçişleri Bakanlığı Yardımcısı İbrâhim İbn-i Davud, Emri bil maruf ve nehyi anil münker heyetleri genel başkanı Abdulaziz İbn-i Abdurrahman es-Saîd, Hey’et-it Tahkik vel İddiâ genel başkanı Muhammed İbn-i Mühevvis.Şeyhin müşrifliğini yaptığı mastır ve doktora tezi sahiplerinden bazıları; el-Bekîriyye Mahkemesi Başkanı Dr. Abdullah ed-Dahîl, Dr. Muhammed İbn-i Abdullah es-Sekâkir, Dr. Abdullah İbn-i Sâlih el-Müşeykih, Dr. Abdullah İbn-i Süleymân el-Câsir, Dr. Sâlih İbn-i Abdurrahman el-Muhaymîd, Dr. Muhammed İbn-i Lâhim, Dr. Abdulaziz İbn-i Sâlih el-Cûî, Dr. Nâsır es-Seavî, Dr. Halîfe el-Halîfe, Dr. İbrahim İbn-i Muhammed ed-Dûsrî, Dr. Yusuf el-Kâdı vs.
Aynı şekilde ilmî tedrîsat içerisinde terfî etmek için kendisine kitap ve risaleleri arzedilen şeyhlerden bazıları şunlardır; Şeyh Muhammed İbn-i Useymîn (Akidede yazmış olduğu bazı risaleleri Şeyhe arzedilmiştir) , Şeyh Abdulkâdir Şîbet-ul Hamd, Ebû Bekir el-Cezâirî, Muhammed Emân el-Câmî, Rabî İbn-i Hâdî el-Medhalî.Şeyh cesareti, basireti, ihlası, takvası, ibadeti, İslam ümmetinin dertleriyle dertlenmesi ve mucahidlerin haberlerini yakından takip etmesiyle bilinmektedir. Allah azze ve celle kendisine rahmet eylesin ve firdevs cennetine yerleştirsin.
— Allâme Şeyh Ali el-Hudayr (Allah esâretten kurtarsın): Şeyhin tam adı Ali İbn-i Hudayr Fehd el-Hudayr’dır. Hicrî 1374 senesinde Riyad’da doğmuştur. Hicrî 1403 senesinde Kasîm bölgesindeki İmam Üniversitesi Usûl-id Din fakultesinden mezun olmuştur. Daha sonra 1406 – 1408 yılları arasında Mekke-i Mükerreme mahkemesinde Âdil Kâtip olarak tayin edilmiştir. Bir müddet sonra Mekke-i Mükerremede Kadılık görevine aday gösterilmiş fakat kendisi bunu kabul etmemiştir. Adalet bakanlığının ısrarından sonra müderris olarak çalışmak için hizmetinin eğitim bakanlığına nakledilmesini talep etmiştir. Birtakım mescit ve eğitim kurumlarında görev almıştır. Allâme Şeyh Abdulaziz İbn-i Bâz tarafından kendisine fetvâ, fıkhî ve ilmî sorulara cevap verme icâzeti verilmiştir. Hocaları; Allâme Şeyh Hamûd İbn-i Uklâ eş-Şuaybî, Şeyh Muhammed İbn-i Sâlih el-Mensûr, Şeyh Muhammed İbn-i Sâlih el-Useymîn, Şeyh Abdullah İbn-i Muhammed İbn-i Abdullah Âl-i Hüseyn, vs.Allâme İmam Şeyh Hamûd İbn-i Uklâ eş-Şuaybî’nin önde gelen talebelerinden ve Allâme Şeyh İbn-i Bâz tarafından kendisine verilen fetva icâzeti ile ilmî müstevâ bakımından müftü mertebesindedir. Rabbim kendisini esaretten kurtarsın.
Kaynak ve Tercüme: İsmail Hamza Sevcan hoca
https://ketabonline.com/ar/books/105214/read?part=1&page=1&index=2962625