Ebu Yahya el-Libi: "Cihad Rotasından Sapmamalı"

https://ok.ru/video/9459147672104
İmam Ebu Yahya el-Libi, bu sözleri her ne kadar Irak Cihadına dair kaleme aldıysa da basiret sahipleri için ibretler vardır.
Başarının Eşiğinde Notlar Şehit İmam Hasan Kaid Ebu Yahya el-Libi
"Ve şimdi, gerileyen düşman hileye, kaçamaklara, entrikalara, yalanlara ve iftiralara başvurmakta ve içinde boğulduğu bu çıkmazdan kurtulmak için bölgedeki ajanlarına koşmaktadır. Komplonun düğümleri onun kirli elleriyle dokunmakta ve hain zihinleriyle planlanmaktadır.
Bakın; Suudi hükümeti savaş meydanına dalıverdi, ancak bu sefer sefil ordusuyla değil - zira ordusu böylesi savaşları yürütemeyecek kadar zayıf, güçsüz ve utanç verici bir durumdadır. Bunun yerine, Irak'taki Ehli Sünnet'e olan sözde duyarlılık kisvesine bürünerek sahaya atıldı. Rafızilerin Ehli Sünnet'e karşı duyduğu ve onları yakıp yok eden kinlerine karşı çıktığını iddia etmeye başladı.
Cihad ibadeti, kendi yanında köklü bir din, sarsılmaz bir inanç, devam eden bir ibadet ve ebedi bir yol olmayan herkes de bu sinsi komplonun bir parçası oluverdi. Kendilerini bir anda kendileri için kurulmuş tuzaklar tarafından kuşatılmış bir halde buluverdiler.
Peki, bu İslami heyecan, inanç ve itikad farkındalığı şimdi nereden geldi? Suudi hükümetini ve onun takipçileri olan bölge hükümetlerini Irak'taki Ehli Sünnet’i savunmaya iten şey neydi? Oysa hepimiz iyi biliyoruz ki; bahsettiğimiz bu devletlerin hapishaneleri, Ehli Sünnet kardeşlerine gerçek bir kıskançlık, destek ve sadakatle bağlı olan binlerce âlim, abid, talebe ve mücahid ile dolup taşmaktadır.
Binaen aleyhi; samimi mücahidler, "Ehli Sünnet'i Savunma" sloganını kötü niyetlilerin cihadın içine sızıp onu rotasından saptırmak, meyvelerini çalmak ya da davasını çarpıtmak için bir araç haline getirmelerine asla izin vermemelidir. Samimi mücahidler, sapkın arzulara sahip kurnazların, cihadı zalimlerin arzularına göre dilediği gibi oynadığı bir top haline getirmelerine de müsaade etmemelidir.
İşte bu yüzden, sevgili Irak’taki Ehli Sünnet kardeşlerimizin Suudi hükümetinin kirli ellerine ve yardımlarına ihtiyacı yoktur; zira onların necis elleri hangi İslami davaya uzandıysa onu kirletmeden, bozup çarpıtmadan ve meyvelerini yanlış kanalize etmeden bırakmamıştır. Tıpkı bugünkü tüm cihad bölgelerinde yaptıkları gibi.
Dolayısıyla mesele son derece tehlikelidir; şimdilerde teşvik edenlerin basit bir şey gibi göstermeye çalıştığı kadar hafif değildir."
Başarının Eşiğinde Notlar (2)
Şehid İmam Hasan Kaid - Ebu Yahya el-Libi
İşgal güçleri, şu anda acınası bir çıkmazın içine düştüler. Çünkü bu adım, onun tüm hesaplarını altüst etti ve tüm planlarını karıştırdı. Bunun sebebi, düşmanın izlediği adım ya da daha doğru bir ifadeyle gerçekleştirmeyi umduğu plan şu idi: Sözde Sünnilerin kontrolünde ve onların çoğunluğunu oluşturduğu, bir nebze kabul gören ve komşu ülkeler tarafından, özellikle Suud ve Ürdün tarafından tanınan bir kukla hükümet kurmaktı.
Bu iki ülke, bu komplonun başını çekiyor, Irak’taki Sünnilerin savunucusu rolü oynuyor ve onların kanlarını koruma konusunda büyük bir özen gösteriyormuş gibi davranıyorlardı. Ve onlara bağlı medya organları, bu meseleyi büyüterek çeşitli şekillerde sunmaya başladı.
Bu arada ben tabi ki, Irak’taki Ehli Sünnet kardeşlerimizin rafızi ve haçlılar tarafından vahşi yöntemlerle zulme maruz kalmadığını veya hâlâ maruz kalmadıkları gibi bir algı oluşturmayı kastetmiyorum. Aksine, burada anlatmaya çalıştığım şey; bu meseleye sürekli vurgu yapılmasının ve nifak ve zulümde sınır tanımayan bazı devletler tarafından sürekli dile getirilmesinin, Irak’taki cihad ve mücahitlere karşı tezgâhlanan büyük bir komplonun parçası olduğudur.
Sünnilere yönelik baskı ve katliamlar doruk noktasına ulaşıp, hem Irak içinde hem de dışında herkes onların artık dayanılmaz bir acıya maruz kaldıklarına ikna olduktan sonra, siyasi bir oyun sahneye konacaktı. Bu oyunun sonucunda Sünni çoğunluklu bir hükümet kurulacak ve bölge ülkeleri bu hükümeti desteklemek, güçlendirmek ve imajını parlatmak için tüm medya organlarını bu yeni hükümeti kamuoyunda muteber hale getirmek için musahhar kılacaktı.
Ve Irak’taki Sünnilere: "İşte istediğinizi elde ettiniz, talep ettiğiniz şeye kavuştunuz ve artık Rafizilerin Haçlıların zulmünden kurtuldunuz. Şimdi ise herkesin övgüler yağdırdığı bu kukla yönetimin tadını çıkarın." denilecekti. Kim de bu "Sünni" (bu tabir tırnak içinde) hükümete itiraz ederse, kendisini dışlanmış ve yalnız bulacaktı. Çünkü bu kişi, artık Irak’taki Sünnilerin elde ettiği ve koruması altında yaşadığı bu büyük yapıyı yıkmaya çalışmakla suçlanacaktı.
Böylece, kahramanların fedakârlıkları, dul kadınların gözyaşları ve yetimlerin acıları; sevinç rüzgârı, destek, cilalama ve sahte kahramanlıklar içinde silinip gidecekti. Tüm bunlar; söz konusu hükümetin sergileyeceği sahte zaferlerle gerçekleşecekti.
---
İmam Ebu Yahya bu analizi Ebu Mus'ab'ın şehid oluşundan kısa bir süre sonra yapmıştır. Önemli nüanslar barındırmaktadır.
Tercüme: Ebu Mervan El-Halili