Hani Sıbai: "İdlib, Afgan Cihadına Katılanlar İçin Bir Tuzak ve Mezarlık Mı Oldu?"

Hani Sıbai: "İdlib, Afgan Cihadına Katılanlar İçin Bir Tuzak ve Mezarlık Mı Oldu?"

“İdlib, Afgan Cihadına Katılanlar İçin Bir Tuzak ve Mezarlık Mı Oldu?”

Şeyh Hani Es-Sibai 

Afgan cihadına ve diğerlerine katılan komutanların sistematik bir şekilde hedef alınarak köklerinin kurutulduğu, Sünnilere karşı Şam’da yürütülen savaşı takip edenlere gizli kalmıyor. Böylece, Sovyetler Birliği’nin hezimete uğratılıp ezilmesine iştirak eden bu komutanların tecrübelerinden, beldelerin istifade etmesine son verebilsinler. Zira düzenli orduların başına bela olan gerilla savaşı tekniklerinde bu komutanlar tecrübeli kimselerdi. Bu yüzden de Amerika, onun müttefikleri ve elemanları ve onların yörüngelerinde ilerleyenler, bu komutanları öldürmeyi kafaya koydu. 

Öldürerek tasfiye etmelerinden önce izledikleri sistematik plan ise onları karalayıp şeytanlaştırmak ve Daiş'le aynı olduklarını söylemeleri oldu. Böylece arabalarına koydukları bombalı tuzaklarla ya da aşağılık mürted ajan yoluyla gelen bilgiler sonucu havadan bonbalanmalarıyla suikaste uğramalarını aklayabilsinler! 

En ilginç olanı ise orada olan bazılarının ayaklarının altıyla düşünüyor olması! Sanıyorlar ki bu komutanlardan kurtulmalarıyla meydan onlara kalacak!! Maalesef eğirdikleri ipi kendi elleriyle bozuyorlar! Kendi organlarını kendileri parçalıyorlar! Sarı öküz kıssasında olduğu gibi aynı düşman onları da yiyecek! 

Her neyse bazı sebeplerden ötürü uzatmak istemiyorum! Sadece bir şeyi sorgulamak için yazıyorum? Şam, özellikle de İdlib, Sovyetlere karşı Afgan cihadına katılan komutanlar için bir tuzak ve mezarlık haline mi geldi? 

Tüm bu komutanlar tesadüfen mi katledildi? Örnek vermek için bazılarını saymak gerekirse: Ebu Firas es-Suri, Ebu Cihad el-Mısri, Ebu’l Firac el-Mısri, Ebu’l Hayr el-Mısri, Ebu Hani el-Mısri, Kassam, Ebu Hallad el-Muhendis, Ebu Ahmed el-Cezayiri ve Ebu Hatice el-Ürdüni ve daha birkaç gün önce bedeni tamamen yanan ve ailesiyle birlikte şehid edilen Ebu Muhammed el-Sudani. Şeyh Ebu Halid el-Suri’ye gelince (Allah ondan kabul etsin) o, Devle cemaati tarafından katledilmişti. Elbette aynı şekilde şehid edilen ve burada saymadığımız daha pek çok isim var, Allah hepsinden kabul edip onları Firdevs cennetlerine alsın. Ancak söylemek istediğim şey Haçlı Koalisyonun Afgan cihadına katılan komutanları ve onlarla akide ve menhec olarak irtibatlı olan herkesi özel olarak hedef almasıdır! 

Onların ruhları sanki şairin şu sözlerini tekrarlamaktalar:

Onunla yükseleceğin bir mesken seç kendin için,

Ya da kerim olarak savaş meydanının tozu gölgesi altında öl

Ölüm seni onun afetlerinden kurtaramaz, 

Büyük kayalarla çevrili bir kale inşa etsen bile. 

Yiğidin izzeti içinde ölmesi onun için daha hayırlıdır, 

Karanlık bir gözün tutsağı olmasındansa.

Allah'ım biz şahidlik ediyoruz ki onlar dinine yardım ettiler. Savaştan alıkoyanların İslam'ın zirvesi olan cihadın sancağını düşürdükleri zaman onlar bu sancağı kaldırdılar!

Şeyh Hani es-Sıbai (Hafızehullah)

Tercüme: sawtulhak